Anaximenes
Milet okulunun son filozoflarından olan Anaximenes, aynı okulun mensubu olan Anaximandros’un öğrencisidir ve M.Ö 585-528 yılları arasında yaşadığı düşünülmektedir. Doğa filozofları olması nedeniyle Anaximandros gibi onunda “Doğa Üzerine” adını taşıyan bir eseri olduğu bilinmektedir. O da bu eserini düz yazı ile yazmıştır ancak Anaximandros’tan farklı olarak şiirsellikten tamamen uzak durmuştur. Ancak onun da eserinden ancak bazı cümleler günümüze ulaşabilmiştir. Anaximenes hakkında günümüze kadar ulaşan bilgilerin Teophrastos’un yazmış olduğu belirtilen bir monografiden olduğu söylense de bu monografi elimize ulaşamamış, sadece biyograf ve doksografların yaptıkları bazı alıntılar elimize ulaşabilmiştir. Diğer doğa filozofları gibi onun hayatı ve görüşleri hakkında da Aristoteles, Diogenes Laertius, Simplicius ve Hyppoliteos’tun kaleme aldıkları eserler vasıtasıyla bilgi sahibi olunmuştur.
Anaximenes’un astronomisindeki dünya görüşlerinde ise Anaximandros’un görüşlerine göre bir gerileme olduğu gözükmektedir. Bu görüşün nedeni ise onun, dünyanın havada yaprak gibi yüzen bir masa kapağı şeklinde olduğunu düşünmesidir. Her ne kadar Anaximandros’un görüşüne göre görüşü bir geriye gidiş olsa da unutulmamalıdır ki asıl önemli olan yanıtlarının, görüşlerinin efsanevi açıklamalar yerine doğal nedenlere dayalı yanıtlar olmasıdır.
Milet okulunun diğer filozofları gibi o da “arkhe” sorunu ile ilgilenmiş ve Thales gibi bir maddeyi arkhe olarak benimseyerek arkhenin “hava”, “aer“(canlandırıcı hava ) olduğunu savunmuştur. Anaximenes, hem Thales gibi arkhe olarak bir maddeyi seçmiş hem de Anaximandros’un arkhesi olan “tözün, ilkenin, arkenin sınırsız” olan aperion’dan da etkilendiği görülmektedir. Her ne kadar Anaximandros’un fikrinden etkilenmiş olduğu düşünülse de onun havayı seçmesindeki asıl neden, kısmen ilkel olarak da düşünülebilecek bir deneydir. Arkhe olarak havayı seçmesine neden olan sözkonusu primitif deney ise şudur: Anaximenes insanın dudaklarını birbirine yaklaştırıp avucuna üflediğinde ağızdan çıkan havanın soğuk olduğunu, dudaklarını, ağzını mümkün olduğunca fazla açarak avucuna üflemesinde ise çıkan havanın sıcak olduğunu gözlemlemiştir. Ve bu deney ve gözlemden yola çıkarak havanın yoğunlaşmasıyla soğuk olanı yani suyun ve toprağın, havanın seyreklemesiyle de sıcak olan yani ateşin meydana getirdiği fikrine ulaşmıştır. arslan
“Nasıl hava olan ruhumuz bizi (birarada) tutmaktaysa, soluk ve hava da bütün dünyayı çevrelemektedir. “Anaximenes
Deney primitif de olsa varlıkların, fenomenlerin, şeylerin nasıl meydana geldiklerine ilişkin öğretisini bir gözleme dayandırarak temellendirmeye ve doğal-bilimsel açıklamaya çalışması açısından son derece önemlidir. Aynı zamanda bu düşünme tarzına bağlı kalarak insan bedenini dolduran havayı insana can veren insan ruhu (Psyche)ile de bir tutmuştur. Antik Yunan dilinde “Pysche” kelimesi hem “soluk” hem de canlılığın özelliği olan “nefes”anlamına gelmektedir. Canlılığın, yaşamın kendisi nefes olduğu için bu ilke zamanla yaşam ilkesi anlamını kazanmıştır. Aynı zamanda tüm canlılarda hareketi, değişimin kaynağının da “soluk” yani “hava” olduğu belirtir. Bu görüşleriyle hem diğer milet filozofları gibi görünüşün, çokluğun arkasındaki birliğin ne olduğu sorusuna cevap bulmaya çalışmış, hem de birlikten çokluğa geçiş ve değişim ile kısmen de olsa ilgilenmiştir. Anaximenes’e göre tenefüs edilen hava ruhtur ve canlılar da son nefeslerini verdiklerinde ruhlarını verdiklerini belirtir ve bu görüşü ile de ilk defa ruh kavramını ortaya çıkaran filozof olmuştur.
Ayrıca Anaximenes’e göre ruh, sadece canlı varlıklarda bulunmaktadır, cansız varlıklarda ruhun bulunmadığını belirterek “canlı” ve “cansız” maddeler arasında ayrım yapmıştır ve bu görüşü ile de bir farklılık yaratmıştır.
Ancak Anaximenes’e göre ruh sadece canlı varlıklarda bulunmaktadır, cansız varlıklarda ruhun bulunmadığını belirterek canlı ve cansız maddeler arasında ayrım yapmıştır ve bu görüşü ile de bir farklılık yaratmıştır. Anaximenes de Anaxagoras gibi doğanın oluşmasının bir kanuna, yasaya bağlı olduğunu düşünmektedir.
Doğa Görüşü
Havanın sıkışması ve seyrekleşmesine bağlı olarak şeylerin meydana geldiğini düşünen Anaximenes’e göre hava sıkışır, ya da genişler, yayılır. Sıkışması ve sıkışma derecesine göre de bulut, yağmur, su, buz, toprak, çamur, toprak ve kayalar oluşmaktadır. Havanın yayılması ile de ateşin oluştuğunu belirterek şeylerin, havanın sıkışma ve yayılmalarından oluştuğunu belirtmiştir. Ayrıca Anaximenes de Anaxagoras gibi doğanın oluşmasının bir kanuna, yasaya bağlı olduğunu düşünmektedir.
Kaynakça:
Arslan, Ahmet(2006) İlkçağ Felsefe Tarihi 1.Sokrates Öncesi Yunan Felsefesi. İstanbul.Bilgi Üniversitesi Yayınları. 1. Baskı. s 96- 111.
Capelle, Willam. (1994) Sokratesten Önce Felsefe. I. Cilt. İstanbul. Kabalcı Yayınevi. s 76-77
Birand, Kamıran(1958) İlkçağ Felsefe Tarihi . Ankara. Ajans Türk Matbaası,. s- 15
Hazırlayan: Nuray Aladağ Taşçı