Sokratik Yöntem
Sokrates yazılı eser bırakmadığı için onun hakkında tüm bilgilere öğrencisi olan Platon’un yazmış olduğu eserler sayesinde ulaşılmıştır. Platon’un diyalog yöntemiyle yazmış olduğu eserlerinin baş rolünü ise Sokrates almıştır. Sokratik yöntem, bir diğer adıyla maotik yöntem kişiye uygun sorular sorulmasının ardından, uygun yanıtlar vermek ve kişinin de uygun yanıtlar vermesini sağlayarak, onda olan bilginin doğurtma yöntemiyle dışarıya çıkarılması, hatırlanmasıdır.
Hiç yazılı eser bırakmayan ve hayatını insanları uyandırmaya adayan Sokrates, özellikle de gençlerle çarşı da pazar da gezerek, onlarla felsefe tartışmıştır. Tüm diyaloglarında karşısına, özellikle erdemi iyi bildiği varsayılan birisini almış ve ona “ x nedir? “ şeklinde sorular sormuştur. O kişiden sorulan sorunun tanımını istemiş ve sahip olduğu bilgiyi ona aktarmasını istemiştir. Kişinin Sokrates’e cevap vermesinden sonra ise Sokrates, soru sormaya devam eder ve onun verdiği cevaplardan çelişkili yanıtlar ortaya çıkarır. Bu süreç ise soru sorulan kişinin vermiş olduğu tüm yanıtların çürütülmesine, yeni bir cevap verememesine ve bilgisiz olduğunu itiraf edene kadar devam eder. Sokrates’in bilgiyi doğurtma yöntemi olan bu yöntemdeki süreç, kişinin bu itirafı yapmasıyla, Sokratik çürütme istenilen sonuca ulaşmış olmaktadır.
Sokrates’in bunu yapmaktaki hedefi ise bilgiye giden yolda bulunan tüm olumsuz koşulları ortadan kaldırmak ve insanların doğru bildiğini sandığı, yanlış bilgilerini ortaya çıkarmaktır. Başka bir deyişle, kendisini Atina halkını uyandırmakla sorumlu bir at sineğine benzeten Sokrates’in amacı onları, dogmatik uykularından uyandırmak, sorgulamalarını sağlamak ve ruhlarının gözünü açmaktır.
Sokrates’e göre ruhun yetkinleşmesi için ihtiyacı olan tüm bilgiler kişinin doğuştan içinde, ruhunun derinliklerinde gizlidir ve bu gizli bilgiler de ancak bu sokratik yöntemle, dışarı çıkarılabilir. Sokrates “Menon” diyaloğunda öğrenmenin bir anımsama olduğunu söyler ve bunu ispatlamak için de Menon’dan bir köleyi çağırmasını ister ve köleye bir geometri sorusu sorar. Ardından ona uygun sorular sorarak, hiç geometri bilmeyen bir köleye bu geometri sorusunu doğru olarak çözdürür.
Sokrates “Theaitetos” diyaloğuna “Öyle ya, ben şu noktada ebelere tümüyle benzerim: Bilgelik konusunda ben de ebeler gibi kısırım, daima başkalarına soru sorduğum, kendim ise hiçbir konu hakkında hiçbir zaman kendi düşüncemi söylemediğim için. Çünkü hiçbir bilgelik iddiasında değilim. Tanrı beni başkalarını doğurtmaya zorluyor, fakat doğurmayı benim elimden almıştır. Onun için kendim hiç bilge değilim, ruhumun ürünü sayabileceğim hiçbir buluş da gösteremem. Fakat benimle temas edenler ilk önce hiçbir şey bilmiyor gibi görünürler. Oysa sohbetimizin devamı sırasında Tanrının inayetiyle kendileriyle, kendileriyle başkalarının da tanıdık olduğu gibi, şaşılacak ilerlemeler gösterirler. Bununla beraber benden hiçbir şey öğrenmedikleri de açıktır. Bu güzel düşünceler hazinesini yalnızca kendi içlerinde bulur, onu meydana koyarlar. Fakat doğurtma yalnız Tanrıya ve bana özgü olan bir iştir.”demiştir.
Kaynakça:
Kantarcı, Zeynep ( 2013) Mavi Atlas GŞU Edebiyat Fakültesi Dergisi, Güz Sayı 1,s 83, 84
Cevizci,Ahmet (2017) Say Büyük Felsefe Sözlüğü. İstanbul. Say Yayınları. İstanbul.1. Baskı. s 1718,1719
Güzel, Cemal, (2003)Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, Cilt 20, Sayı 2, s 108
Hazırlayan: Nuray Aladağ Taşçı