Site Rengi

Felsefe Dergisi “Kaldığı Yerden” Devam Edecek

Felsefe Dergisi 34. sayısı ile yeniden yayınlanacak.

Felsefe Dergisi “Kaldığı Yerden” Devam Edecek
25 Nisan 2021 19:19
0
A+
A-

Felsefe Dergisi Türkiye Düşün Çevresi İçin Neden Önemliydi?

Felsefe Dergisi 1972 yılında Afşar Timuçin tarafından kurulmuş bir dergiydi.  Felsefe dünyasına birçok özgün makale ve önemli çeviriler kazandıran Felsefe Dergisi’nin ilk sayısında Afşar Timuçin Türkiye’de felsefenin adeta gelemediği noktayı vurgulayarak, felsefeye olan ihtiyaç ve gereklilikleri oldukça açık bir dille ifade ediyor:

“Yurdumuzda bir felsefe dergisinin eksikliği duyulmaktaydı. İle­ri ülkelerin her birinde bir ya da birkaç felsefe dergisi yayımlanıyor. Felsefe elbette hekimlik, hukuk, mühendislik gibi yalnızca uzmanını ilgilendiren bir bilgi alanı değil. Düşünen kişi, düşüncenin bugüne kadar ortaya konmuş olan çeşitli problemlerini, bu problemler için öne sürülen çeşitli çözümleri öğrenmeden, doğru bilgiye varma yolunda pek bir şey elde edemeyecektir.

Felsefenin olmadığı yerde sanat da, edebiyat da, resim de, siyaset de bağına buyruk ve rasgele gelişimler gösteriyor. Ya da, Batı’da yüzyıllar boyunca yazılıp çizilmiş, eleştirilmiş, yenileştiril­miş birçok görüşü biz, burada, sekiz on yüzyıl sonra yeniden bulur gibi olmanın çocukça sevinçlerine kapılıyoruz. Bir yandan temel fel­sefe metinleriyle yüz yüze gelmek, bir yandan «felsefe yapmak» du­rumundayız. Epeyce geç kalmış da olsak, zorunluyuz buna. Felsefe Dergisi’ni, her türlü kişisel kaygıların ve hesapların dışında, düşünce dünyamıza yeni bakış açıları getirebilmek, düşü­nen insanlara değerli kaynaklar kazandırabilmek, süregiden fikir ve kavram karmaşasını biraz olsun dindirebilmek amacıyla çıkarıyoruz. Felsefeyi herhangi bir şeye alt etmeden, tek yanlılığa saplanıp kal­madan, gruplaşmalara imkân vermeden çalışacağız. Giderek, bu der­gi, belki de, değerli filozoflar yetiştiren bir akademi özelliği kazanacak. Bu dergi, üç beş felsefecinin dergisi değil, bütün düşünen­lerin dergisidir.” (Felsefe Dergisi Sayı 1, 1972)

Bugün Felsefe Dergisi’nin bütün sayılarına ulaşmak oldukça güç, derginin zorlu bir yayın hayatı sürdürdüğünü yalnızca tahmin edebiliyoruz. Fakat Afşar Timuçin ve dergiye ilk katkıda bulunan Tuncer Tuğcu’nun çaba ve çalışmaları hayranlık uyandırıcı. Derginin yayınladığı yıllar Türkiye için hem ekonomik hem siyasi açıdan zor yıllardı. Felsefe Dergisi’nin de ilk dört sayıdan sonra bu sorunlardan ve dergi içeriklerinin akıbeti açısından geçici bir süre yayını durdurma kararı almak zorunda kaldığını biliyoruz.

İlk sayıda Afşar Timuçin ve Tuncer Tuğcu’nun Immanuel Kant, Maurice Marleau-Ponty, Claude Bernard isimleri üzerine özgün ve çeviri çalışmalar yayınlanmış. Beşinci sayı geçici yayın durdurma kararından sonra çıkan ilk sayı olduğundan yeni birinci sayı olarak çıkarılmış. İçerikte daha fazla isim, daha fazla çeviri çalışması ve özgün çalışma bulunuyor. Derginin ulaşabildiğimiz diğer sayılarında makale ve çeviri katkıları sunmuş isimlerin Türkiye’deki düşün üretiminin önemli isimleri olduğunu da not etmek gerek. Bunlar: Macit Gökberk, Selahattin Hilav, Uluğ Nutku, Mehmet Sert, Sinan Köm, Ömer Ateş Kızıltuğ, Ahmet Ada, Adnan Azar, Ali Alkan İnal, Ertuğrul Koçak, Kemal Bekir, Kemal Özer, Vedat Günyol, Adalet Ağaoğlu, Ataol Behramoğlu, Eray Canberk, Aydın Hatipoğlu, Mustafa Okan ve daha fazlası…

Felsefe Gündem ekibi olarak bu önemli derginin yeniden yayın hayatına başlayacak olduğu haberini heyecan içinde herkesle paylaşmak istedik ve meraklı okuyucular için derginin yeni yayın kurulu üyelerinden Doç. Dr. Barış Parkan ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Sorularımızı sabırla yanıtladığı için kendisine ve özel olarak da Prof. Dr. Doğan Göçmen’e teşekkür ediyoruz.

Selin E. Gazeloğlu:1972 yılında Kant ve Ponty gibi felsefe tarihinin önemli isimleriyle yayına başlamış olan Felsefe Dergisi’nin yeniden yayımlanacağını öğrenmiş bulunuyoruz. Okuyucularımızı bilgilendirmek için öncelikle yeniden yayın için gelinen süreci anlatır mısınız?

Doç. Dr. Barış Parkan: Yayın Kurulumuzda Türkiye’den farklı felsefi ve bilimsel alanlarda çalışan saygın akademisyenler, filozoflar ve bilimciler bulunmaktadır. Hepimizin birbirimizden az-çok haberdar fakat bağımsız bir şekilde uzun yıllardan beri tüm bilimleri gözeten ve kapsayan bir felsefe dergisi çıkarma düşüncesi vardı. Genellikle hep yapıldığı gibi, yeni bir dergi çıkarmak yerine uzun bir gelenek oluşturmak için önceden çıkmış fakat değişik nedenlerle devam edememiş olan bir dergiyi süreklilik sağlamak için yeniden canlandırmak bize çok daha uygun geldi. Böylece Türkiye’de akademik bilimsel dergi yayımcılığı alanında da bir uzun bir gelenek oluşturulmuş olunacaktır. Kaldı ki Felsefe Dergisi Türkçe felsefeye yaptığı eşsiz katkılarıyla bilinmektedir. Düşüncelerimizi Felsefe Dergisi‘ni en son çıkaran Oğuz Özgül, Bülend Tuna ve Erdal Şahin ile paylaştık. Çok memnun kaldılar ve bize çok yardımcı oldular. Kendilerine buradan sizin aracılığınızla da tekrar çok teşekkür etmek istiyoruz. Düzenli olarak toplanmaya başladıktan sonra Yayın Kurulu olarak yaptığımız ilk çalışmalardan biri saygın uluslararası akademisyenlerden, felsefecilerden ve bilimcilerden oluşan bir Danışma Kurulu oluşturmak oldu. Bunun yanı sıra bu yıl Sonbahar’da Felsefe Dergisi’nin yayın hayatını yeniden başlatıp sürdürmek üzere Dergi’nin 34. sayısını çıkarmak üzere çalışmaktayız.

Selin E. Gazeloğlu: Felsefe Dergisi’nin yeniden hazırlık sürecini yürüten bir ekip var mıdır? Varsa bu ekibin kimlerden oluştuğunu söyleyebilir misiniz?

Doç. Dr. Barış Parkan: Felsefe Dergisi’ni yeniden yayımlamak fikri oluştuğunda ilk işimiz kadromuzu oluşturmak oldu. Yayın Kurulumuz ve Danışma Kurulumuz oluşturuldu. Kurullarımız geçen yıl Kasım ayından başlayarak düzenli bir şekilde toplanarak çalışmalarını sürdürüyorlar. Şimdilik Kurullarımız Türkiye’den ve uluslararası felsefe ve bilimler dünyasından saygın ve yetkin filozoflardan ve bilimcilerden oluştuğunu ifade etmekle yetinelim. Kurullarımızda kimlerin olduğu belki daha önce web sayfamızda, fakat en geç Dergimiz yayınlandığında görülecektir.

Selin E. Gazeloğlu: Felsefe Dergisi’nin yeniden yayınlanacağı tarih nedir? Dergi hangi aralıklarla yayınlanacak?

Doç. Dr. Barış Parkan: Felsefe Dergisi‘ni daha sık yayınlamayı arzuluyoruz. Fakat koşullar ve olanaklar göz önüne alındığında yılda iki sayı yayımlayarak yeniden başlamak istiyoruz yayın hayatına. İleride umarım koşullar iyileşir ve olanaklarımız artar ve daha sık yayımlama olanağımız olur. Dergi‘yi bu yıl ilk defa Kasım ayında yayımlamayı planlıyoruz. Bu, Dergi‘nin bizim yayınlayacağımız 1. ve şimdiye kadar yayınlanmış olan 34. sayısı olacak.

Selin E. Gazeloğlu: Dergi‘nin yayın formatı basılı yayın şeklinde mi yoksa çevrimiçi mi olacak?

Doç. Dr. Barış Parkan: Felsefe Dergisi‘ni ilk sayıdan itibaren hem basılı yayımlamayı planlıyoruz hem de dijital olarak belli bir süre sonra ücretsiz olarak herkesin ulaşımına bedava açmak istiyoruz. Bu konuda hazırlıklarımız tüm hızıyla sürüyor. Gelişmeleri süreç içerisinde kamuoyu ile paylaşacağız.

Selin E. Gazeloğlu: Dergi‘nin amaç ve kapsamını geçmişteki haliyle korumak mı istiyorsunuz ya da bir değişiklik yapmayı düşünüyor musunuz? Düşünüyorsanız bu değişiklikler nelerdir?

Doç. Dr. Barış Parkan: Felsefe Dergisi, Macit Gökberk, Selahattin Hilav, Uluğ Nutku, Afşar Timuçin gibi Türkçe felsefenin kurucu isimlerinin katkı koyduğu süreli bir yayındır. Böylelikle Dergi kendisini felsefe ve bilimler tarihinde diyalektik ve eleştirel düşünce geleneğiyle ilişkilendirmiş ve ülkemizde bu geleneğin yeşermesi için hem telif yazılar hem de çok kıymetli çevirilerle özveri dolu bir çalışma ve yayın hayatı sergilemiştir. İlkesel olarak bu geleneği bugünün özgün koşullarında sürdürmek istiyoruz. Çalışmalarımızın henüz başındayız. Dergi’nin geçmişteki haliyle benzerliklerin ve farkın ne olduğu çalışmalarımız ilerledikçe görülecektir.

Selin E. Gazeloğlu: Felsefe Dergisi’nin geçmişi olan bir dergi olmasının, yeni yayın dönemi için bir handikap oluşturacağını düşünüyor musunuz? Öyleyse, bunun üstesinden gelmek için neler yapmayı planlıyorsunuz?

Doç. Dr. Barış Parkan: Yukarıda açıkladıklarımızdan da görüleceği gibi Felsefe Dergisi‘ni yeniden yayımlama çalışması içine girmiş olmamızın nedeni, Dergi‘nin kendisini felsefe ve bilimler tarihinde anlamlı bir gelenekle ilişkilendirmiş ve zengin bir birikime sahip olmasıdır. Ülkemizde dergi yayımcılığında hep sıfırdan başlamak gibi bir eğilim yaygındır. Oysa uluslararası akademik dünyaya baktığımızda; Ideas in History, Philosophische Rundschau ve Revue de Métaphysique et de Morale gibi onlarca yıldan beri çıkan dergilerin varlığını biliyoruz. Ülkemizde de böyle uzun tarihe sahip dergilerin sayısının artmasını önemsiyoruz. Bu nedenle Felsefe Dergisi‘nin bir tarihinin olması ve kendisini ilişkilendirdiği akademik bilimsel gelenek bizin için bir handikap değil, bir olanak ve fırsattır.

Selin E. Gazeloğlu: Son olarak, Felsefe Dergisi yeni yayın döneminin ilk sayısı için, ilgililere bir makale çağrısı yayınlayacak mı?

Doç. Dr. Barış Parkan: Bu yıl Kasım ayında yayımlamayı planladığımız 1./34. sayıda hem Dergi‘nin tarihi ile ilgili hem de Dergi‘nin son sayısının yayımladığı 1990 yılından beri felsefede, farklı bilim alanlarında, kültür ve politika dünyasında neler olduğuna dair çözümleyici eleştirel yazılara yer vermeyi düşünüyoruz. Bunun için ilk sayıda genel bir makale çağrısı yapmak yerine yazarlarımızı özel bir davet ile belli bir konuda bizim için bir yazı kaleme almaya davet ediyoruz. Fakat sonraki sayılar için makale çağırısı yapacağız.

Felsefe Dergisi’ne şimdiden tekrar hoş geldiniz diyor ve yeni yayın hayatında başarılar diliyoruz.

*Felsefe Gündem Özel Haberi

Yorumlar

  1. Esin Gazeloğlu dedi ki:

    Doğru bir gelecek için düşünen birey ve düşünen bir topluma ihtiyaç olduğunu düşünüyorum
    Umarım düşünmeye aç olan ülkemize faydalı olursunuz
    Başarılar diliyorum