TÜFOB’un Kurucularından Kuruluş Hikayesi

Türkiye Felsefe Öğrencileri Platformu, ilk kez 2001 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi lisans ve lisansüstü öğrencileri tarafından “tüm felsefe öğrencilerini bir çatı altında toplamak ve felsefenin konularını tartışabilmek” amacıyla kuruldu. Metin Bal, Sibel Kibar, Güçlü Ateşoğlu, Erdem Çiftçi, Derya Murat Çelik, Derya Göçer o dönem ODTÜ öğrencileri olarak birliğin kurulmasına öncülük ettiler. Duyuruların yapılması ve hazırlıkların tamamlanmasıyla birlikte ilk kongre 21-23 Şubat 2001 tarihlerinde ODTÜ ev sahipliğinde yapıldı. İkinci kongre, 2002 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Bu tarihten bu yana kongre tarihleri, ev sahipleri ve kongre başlıkları şu şekilde:

3. 7 Mart 2003 / Orta Doğu Teknik Üniversitesi – “Türkiye’de Felsefe Eğitimi”

4. 20-21 Mayıs 2004 / Muğla Üniversitesi – “Birey ve Toplum İlişkisi Bağlamında Ben ve Öteki Sorunu”

5. 20-23 Nisan 2005 / Uludağ Üniversitesi – “Felsefe Açısından Dünya Problemleri ve Aydınlanma İdeali” (Beşinci kongre sonunda kongre katılımcılarının aldığı kararla birlikte Türkiye Felsefe Öğrencileri Platformu, adını Türkiye Felsefe Öğrencileri Birliği (TÜFOB) olarak değiştirdi)

6. 26-28 Nisan 2006 / Boğaziçi Üniversitesi – “Öznenin Tarihi Tarihin Öznesi”

7. 2-5 Mayıs 2007 / Ege Üniversitesi – “Gelenek ve Modernleşme”

8. 7-9 Mayıs 2008 / Dicle Üniversitesi – “Yaşam ve Felsefe”

9. 29 Nisan – 1 Mayıs 2009 / Mersin Üniversitesi – “Yalnızlaşma”

10. 22-23 Mayıs 2010 / Ankara Üniversitesi – ” Felsefenin Söylemi”

11. 25-27 Nİsan 2011 / Akdeniz Üniversitesi – “Postmodern Etik ve Mutluluk”

12. 20-22 Nisan 2012 / Sakarya Üniversitesi – “Geleceğin Felsefesi Felsefenin Geleceği”

13. Nisan 2013 / Mardin Artuklu Üniversitesi – “Gelenek ve Değişim”

14. 2-3 Mayıs 2014 / Orta Doğu Teknik Üniversitesi 

15. 2-3 Mayıs 2015 / Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi – “Agoradan Kürsüye”

16. 2016 / Mersin Üniversitesi – ” Sanatta Yıkım Savaşta Estetik”

17. 29-30 Nisan 2017 / Erciyes Üniversitesi – ” Her Şey ya da Hiçbir Şey “

18. Nisan 2018 / Kırıkkale Üniversitesi

19. 25-26 Nisan 2019 / Kastamonu Üniversitesi ” Duygu “

• 2019 yılında düzenlenen kongrede 2020 TÜFOB kongresinin Ege Üniversitesi ev sahipliğinde yapılmasına karar verilmiştir. Salgın koşulları nedeniyle kongre 2020 yılında gerçekleştirilememiştir. 

TÜFOB’un tarihçesi ile ilgili ayrıntılı bilgiler için, birliğin kurucularından Prof. Dr. Metin Bal’ın internet sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Felsefe Gündem olarak Türkiye Felsefe Öğrencileri Birliği’nin kurulmasına öncülük eden ve bugün akademide felsefe bölümlerinde görev yapmakta olan hocalarımıza TÜFOB’un kuruluşuna dair sorular yönelttik. Parça parça yayınlayacağımız söyleşilerimizin ilkini Kastamonu Üniversitesi Felsefe Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Sibel Kibar ile gerçekleştirdik. 

TÜFOB’un kuruluş fikri nasıl ortaya çıktı? Başlangıçtaki düşünceleriniz nelerdi?

O yıllarda ODTÜ Felsefe Bölümünde lisans öğrencisiydim. İlk başta TÜFOB fikri yoktu aklımızda ama diğer felsefe bölümlerindeki öğrenciler neler yapıyorlar, hangi felsefi problemlerden etkileniyorlar, felsefi yönelimleri nedir gibi sorular aklımızı meşgul ediyordu. Bu nedenle, ilk merak ettiğimiz Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü’nün kapısını çaldık ve birlikte kongre düzenleyerek, hem felsefi birikimimizi hem de aklımızdaki soruları karşılıklı olarak tartışabileceğimiz bir ortam yaratma isteğimizi ilettik. Boğaziçi’nde o dönem bölüm başkanlığı görevini yürüten Gürol Irzık hocanın odasındaki bu görüşmenin/tanışmanın ardından ilk kongreyi 2001 yılı kışında ODTÜ’de düzenledik, ardından aynı senenin yazında Boğaziçi üniversitesinde ikinci kongre buluşması gerçekleşti. Bu kongrenin ardından, sonraki yıllarda başka üniversitelerin felsefe öğrencilerinin dahil olması ve bu kongreye ev sahipliği yapmaları hedeflendi.

Kuruluş aşamasında ve ilk etkinlik süresince yaşadığınız zorluklar ve sıkıntılar nelerdir?

Sadece öğrenci kongreleri için değil, bütün kongrelerde temel sorun finansman sorunudur. Öğrenci kongresi olunca kalacak yer ve ulaşım da sorun kalemlerinden birisi haline gelir. Biz de bu sorunu çözmek için çok çaba harcadık ve o dönem ODTÜ Felsefe Bölümü’nün Bölüm Başkan Yardımcısı hocamız David Grünberg rektörlükle çözmemiz gereken bu sorunlarda bize çok yardımcı oldu. Rektörlük yurtlarda kalacak yer ve şehir içi bir otobüs tahsis etti. Diğer teknik meseleleri, elbirliğiyle hallettik.

Bugün bir hoca olarak TÜFOB’u nerede görüyorsunuz ve sonraki etkinlikler için öğrenci arkadaşlara tavsiyeleriniz nelerdir?

Herhangi bir oluşumu başlatmak görece kolaydır ancak sürdürmek, kurumsal hale getirmek epey zordur. Öğrenci oluşumlarında sirkülasyon olduğu için, bir oluşumu sürdürmek daha da meşakkatli bir uğraş. Uzun yıllar TÜFOB’ten uzak olsam da, zaman zaman ilgilenen öğrencilerimden kimi sorunlar duyuyorum. Sorunlar genelde kişiler arasında oluyor ama kısa sürede topluluğun sorunu haline geliyor ve hatta topluluğun dağılmasına dahi yol açabiliyor. Bunları önlemenin yolu, elbette kurumsallaşmaktan geçiyor. Ancak bu olamıyorsa, öğrenci arkadaşların, her zaman kişilerin geçici olduğunu, ileride yalnızca düzenledikleri etkinleri hatırlayacaklarını akıllarında bulundurmalarını tavsiye ederim. TÜFOB’la bir etkinlik düzenlemek, başka felsefe öğrencileriyle temas kurmak, bir sunum yapmak, aklındaki fikirleri tartışmak, başka tartışmalara katkı sağlamak gibi faaliyetler, öğrencilerin lisans hayatından unutamayacakları deneyimler kazandıracaktır. Bu etkinlerde sorunlar da yaşanabilir ama kazandıklarının yanında bu sorunların hiç önemi olmayacaktır.

Kastamonu Üniversitesi Felsefe Bölümü öğrencilerinin Felsefe ve Bilim Tarihi Topluluğu 2019 yılında TÜFOB’a ev sahipliği yaptı. Kongre “Duygu Felsefesi” başlığını taşıyordu. Benim de öğretim üyesi olarak görev yaptığım Kastamonu Üniversitesi Felsefe Bölümünün öğrencilerinin, az bilinen ve görece yeni bir felsefe alanını bu kongreyle tüm felsefe öğrencilerine tanıtmaları ve bu sayede hep birlikte “duygular” üzerine felsefi bir soruşturma yapmaları gurur vericiydi. O etkinlikte yer alan öğrencilerin de unutulmaz deneyimlerle ayrıldıklarını biliyorum. TÜFOB’a ve etkinliklerine verilen desteğin artarak devam etmesini dilerim.

Sayın Sibel Kibar’a sorularımızı yanıtladığı için teşekkür ediyoruz. İlerleyen günlerde, diğer TÜFOB kurucusu hocalarımızın sorularımıza verdiği yanıtları da sizlerle paylaşacağız.