Site Rengi

8. Ulusal Çağdaş Siyaset Felsefesi Sempozyumu

8. Ulusal Çağdaş Siyaset Felsefesi Sempozyumu
20 Temmuz 2022 15:51
0
A+
A-

Toplum ve Siyaset Felsefesi Derneği tarafından sekizinci kez düzenlenecek olan Ulusal Çağdaş Siyaset Felsefesi Sempozyumu, 24 – 25 Kasım 2022 tarihinde, Galatasaray Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilecek. Sempozyumun ana teması, “Yoksulluk” olarak belirlendi.

Toplum ve Siyaset Felsefesi Derneği tarafından ilan edilen sempozyum önemli tarihleri ve duyuru görseli şu şekilde;

  • Özet Gönderimi Son Tarih:
    1 Kasım 2022
  • Kabul Edilen Bildirilerin İlanı:
    10 Kasım 2022
  • Katılım Ücreti Yatırma Son Tarih:
    15 Kasım 2022
  • Sempozyum Programı İlanı:
    20 Kasım 2022
  • Sempozyum Tarihleri:
    24-25 Kasım 2022

Çağrı Metni

YOKSULLUK

Yoksulluk insanın bilinen tarihinin her döneminde varoluşsal bir sorun olarak süregelmiştir. Ne olduğu ve nasıl tanımlanması gerektiği tartışmalarından hareketle yaşamın devamlılığı açısından kritik olan eşiğin altında kalma durumu olarak mutlak yoksulluktan ya da öznelerin içinde bulundukları koşulların karşılaştırılması bağlamında göreceli yoksulluktan söz etmek mümkündür. Fakat genel bir ifadeyle yoksulluk, insanların iyi oluş imkanlarından mahrum kalması olarak tanımlanabilir.

İnsanların içinde bulundukları toplumsal koşullar, yaşamlarında önemli sonuçları olacak kaynak ve fırsatlara erişimleri üzerinde belirleyici olmaktadır. Yoksulluk problemiyle baş etmek zorunda olanlar bu gibi kaynak ve fırsatlara erişim ve yaşamlarına yön verme olanakları bakımından daha çok zorlukla karşılaşmaktadır. Özellikle küresel olarak giderek artan şekilde yaygınlaşan gelir dağılımındaki dengesizlik durumu toplumların sosyo-ekonomik açıdan ayrışmasına, buna bağlı olarak toplumsal eşitsizliklerin çoğalmasına ve daha fazla yoksulluğun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu nedenle ilk bakışta görünür olan yoksulluk problemine yönelik gelir ve servet dağılımı odağındaki kuram ve uygulamalar bu problemin ele alınışı ve çözüm yolları hakkında doğrudan cevaplar üretebilir.

Fakat yoksulluk yalnızca ekonomi odaklı bir problem olarak görülemez. Yoksulluk ekonomi paradigmasını aşan ve insan yaşamının tüm alanlarıyla ilişkili bir problemdir. Örneğin yoksulluk ve sağlık arasında doğrudan bir ilişkiden söz etmek mümkündür. Yoksulluk insanları hastalıklara karşı önlem alma, hastalıklarla mücadele etme ve hatta hastalıklara maruz kalma bakımından daha güçsüz kılmaktadır. Başka bir örnek vermek gerekirse, yoksulluk ile adalet de doğrudan ilişkilidir. Yoksullukla baş etmek zorunda kalan insanların adalet sistemine erişimi ve haklardan yararlanmaları diğerlerine görece daha zor hale gelmektedir. Yine eğitim de yoksulluk probleminin önemli bir yanını oluşturmaktadır; çünkü eğitim, insanların iyi bir yaşam anlayışını gerçekleştirebilmeleri için gerekli olan birçok bilgi ve beceriyi de kazandırdığından yoksulluğun çeşitli boyutlarıyla ilgili problemlerin çözümü açısından önemli bir yere sahiptir. Bunlara benzer örnekleri çoğaltmak mümkündür.

Çağımızda eşitsizlikler artarken yoksulluk sıradanlaşmıştır. Yoksullar için bunun bir kader olduğu, yoksulluğun sıradan bir olgu olduğu fikri yaygınlaş(tırıl)mıştır. Yoksul olmayanlar için ise, yoksulluk yine hayatın olağan akışı içindeki bir gerekliliktir. Yoksullar girişimci olmadıklarından, çağa uygun davranmadıklarından veya birkaç dil öğrenemediklerinden yoksuldurlar. Böylesi bir akıl yürütmenin toplumun önemli kesimlerinde kabul görmesi yoksulluk sorununun çözümünü de zorlaştırmıştır.

Kısaca buradan da anlaşılacağı üzere yoksulluk çok boyutlu bir olgudur. Dolayısıyla yoksulluk probleminin kalıcı çözümüne yönelik önerilerin yalnızca tek bir alandan ya da bakış açısından gelmesi yerine, farklı alanlardan ve bakış açılarından kaynağını alan çok disiplinli yaklaşımlarca oluşturulmalarını beklemek makul görünmektedir. Bu nedenle yoksulluk probleminin detaylıca ve derinlemesine analizi ve bu probleme dair kalıcı çözüm önerileri sunabilmek için farklı disiplinlerce ortaya koyulan çeşitli bakış açıları, tartışmalar ve sentez niteliğinde yaklaşımlar bir ihtiyaç olarak görülebilir.

Bu doğrultuda bu sempozyum, yoksulluk problemini herhangi bir noktasından yakalayabilecek tüm tartışmalara ve tüm alanlardan gelecek katılımcılara açık bir çağrıda bulunmaktadır. Etik, siyaset bilimi, toplum ve siyaset felsefesi, sağlık, ekonomi, sosyoloji, tarih, eğitim ve politikanın tüm alanlarından katılımcıları 24-25 Kasım 2022 tarihlerinde Toplum ve Siyaset Felsefesi Derneği ve Galatasaray Üniversitesi Felsefe Bölümü iş birliğiyle düzenlenecek olan “YOKSULLUK” temalı sempozyuma davet ediyoruz.

Tema: YOKSULLUK

Sempozyum ana temasına uygun olarak geliştirilebilir olan ve sınırlandırıcı olmayan sempozyum alt başlıkları aşağıdaki gibidir.

  • Adalet kuramları ve eğitim
  • Yoksulluğun tanımı ve türleri
  • Yoksulluk probleminin etik sınırları
  • Yoksulluğu üreten ve sürdürülmesini sağlayan ideolojiler
  • Çağdaş toplum ve siyaset felsefesinde yoksulluk problemine dair tartışmalar
  • Yoksulluk ve hak
  • Çalışma hakkı ve yoksulluk
  • Yoksulluk ve emek
  • Yoksulluk ve adalet
  • Yoksulluk ve eşitlik
  • Yoksulluk ve özgürlük
  • Yoksulluğun sosyolojik boyutları
  • Yoksulluğun ortaya çıkardığı toplumsal ve kültürel sonuçlar
  • Yoksulluk ve aile
  • Yoksulluğun psikolojik boyutları
  • Yoksulluk ve insan davranışları
  • Yoksulluk ve ötekileştirme
  • Yoksulluk ve bilimsel ilerleme
  • Ekonomi teorileri ve yoksulluk problemi
  • Yoksulluk ve tüketim
  • Yoksulluk ve eğitim kuramları ve uygulamaları
  • Yoksulluk ve sağlık
  • Tarihsel açıdan yoksulluk
  • Yoksulluk ve yaşlanma/yaşlılık
  • Yoksulluk ve güncel politika

Sempozyuma katılmak isteyen araştırmacıların, 250-400 kelime aralığındaki Türkçe bildiri özetlerini şablon MS-Word dosyasına uygun olarak 1 Kasım 2022 tarihine kadar sempozyum@ttsfd.org e-posta adresine göndermeleri beklenmektedir.

Diğer detaylar için lütfen tıklayınız.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.